http://www.yesillervesolgelecek.org/diyoruz-ki/basin-aciklamalari/2015-01-08#.VK66tpXlpjo
8 Ocak 2015 Perşembe
6 Ocak 2015 Salı
27 Aralık 2014 Cumartesi
BURSA VALİSİ KİMİN VALİSİ?
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Bursa İl Örgütü bugün basında yer alan "Bursa Halk Sağlığı Müdürü Bursa Valisi tarafından istifa ettirildi" haberi üzerine bir basın açıklaması yaptı.
BURSA VALİSİ KİMİN VALİSİ
Bugün basına yansıyan haberlere göre Bursa Halk Sağlığı Müdürü Uzman doktor Resul Özbek görevinden istifa etmiş ya da istifa ettirilmiş. Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Resul Özbek’e DOSAB termik santralı ile ilgili ÇED raporunu imzalamasını istemiş. Dr. Özbek “bu santral Bursa’nın halk sağlığını olumsuz etkileyecektir, imzalayamam” tepkisini verince istifa etmesi istenmiş. Öncelikle Dr. Özbek’i onurlu davranışı nedeniyle kutluyoruz.
Bu iddia doğru ise Sayın Karaloğlu bazı sorulara yanıt vermek durumunda. Daha önce DOSAB termik santralı ile ilgili sorulara “bu konuda yorum yapmak istemem, idare olarak tarafsız olmak durumundayız” yanıtı veren Valimiz, şimdi bu tavır değişikliğinin açıklamasını yapmalıdır. Bursa Tabib Odası başta olmak üzere hemen tüm STK, oda, siyasi partilerin ve Bursa halkının çok büyük bir kesiminin karşı olduğu bir konuda Sayın Karaloğlu şimdi taraf olmak gereğini neden duymuştur? Bu davranış Bursa halkının değil, sadece sermaye sahiplerinin valisi olduğu anlamına gelmektedir. Bursa Valisi Münir Karaloğlu’nu konuya ilişkin acilen açıklama yapmaya çağırıyoruz.
Son günlerde yaşanan bir başka gelişme de Bursa’nın hava kirliliğinin ulaştığı boyuttur. Bursa Tabib Odası tarafından yapılan açıklamada, Bursa’da 25 Aralık tarihinde yapılan hava kirliliği ölçümlerine göre kirliliği gösteren PM10 değeri tüm uyarı sınırlarını aşarak 897’ye çıkmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Hava kalitesi izleme istasyonları WEB sitesinde” Bursa, havası en kirli ilk iki şehirden biridir.
Bu gelişmeler ışığında Bursa Valiliği’ne bazı sorular sormak gerekiyor. Bursa’da hava kirliliği ölçümleri yapan üç istasyondan ikisi neden çalışmamaktadır? Bursa Valiliği aracılığı ile hala halka kömür dağıtımı yapılmakta mıdır? Hava kirliliğini önlemek için hangi önlemler düşünülmektedir? Bu koşullarda, hava kirliliğinin en büyük nedenlerinin başında gelen termik santral konusunda ne düşünmektedirler?
Bu sorulara verilecek yanıtlar Sayın Karaloğu’nun gerçekten Bursa halkının valisi olup olmadığını ortaya koyacaktır.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Bursa Eş sözcüleri
Necla Türemen – A. Serdar Esen
BURSA VALİSİ KİMİN VALİSİ
Bugün basına yansıyan haberlere göre Bursa Halk Sağlığı Müdürü Uzman doktor Resul Özbek görevinden istifa etmiş ya da istifa ettirilmiş. Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Resul Özbek’e DOSAB termik santralı ile ilgili ÇED raporunu imzalamasını istemiş. Dr. Özbek “bu santral Bursa’nın halk sağlığını olumsuz etkileyecektir, imzalayamam” tepkisini verince istifa etmesi istenmiş. Öncelikle Dr. Özbek’i onurlu davranışı nedeniyle kutluyoruz.
Bu iddia doğru ise Sayın Karaloğlu bazı sorulara yanıt vermek durumunda. Daha önce DOSAB termik santralı ile ilgili sorulara “bu konuda yorum yapmak istemem, idare olarak tarafsız olmak durumundayız” yanıtı veren Valimiz, şimdi bu tavır değişikliğinin açıklamasını yapmalıdır. Bursa Tabib Odası başta olmak üzere hemen tüm STK, oda, siyasi partilerin ve Bursa halkının çok büyük bir kesiminin karşı olduğu bir konuda Sayın Karaloğlu şimdi taraf olmak gereğini neden duymuştur? Bu davranış Bursa halkının değil, sadece sermaye sahiplerinin valisi olduğu anlamına gelmektedir. Bursa Valisi Münir Karaloğlu’nu konuya ilişkin acilen açıklama yapmaya çağırıyoruz.
Son günlerde yaşanan bir başka gelişme de Bursa’nın hava kirliliğinin ulaştığı boyuttur. Bursa Tabib Odası tarafından yapılan açıklamada, Bursa’da 25 Aralık tarihinde yapılan hava kirliliği ölçümlerine göre kirliliği gösteren PM10 değeri tüm uyarı sınırlarını aşarak 897’ye çıkmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Hava kalitesi izleme istasyonları WEB sitesinde” Bursa, havası en kirli ilk iki şehirden biridir.
Bu gelişmeler ışığında Bursa Valiliği’ne bazı sorular sormak gerekiyor. Bursa’da hava kirliliği ölçümleri yapan üç istasyondan ikisi neden çalışmamaktadır? Bursa Valiliği aracılığı ile hala halka kömür dağıtımı yapılmakta mıdır? Hava kirliliğini önlemek için hangi önlemler düşünülmektedir? Bu koşullarda, hava kirliliğinin en büyük nedenlerinin başında gelen termik santral konusunda ne düşünmektedirler?
Bu sorulara verilecek yanıtlar Sayın Karaloğu’nun gerçekten Bursa halkının valisi olup olmadığını ortaya koyacaktır.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Bursa Eş sözcüleri
Necla Türemen – A. Serdar Esen
22 Aralık 2014 Pazartesi
BAKAN IŞIK'IN SÖZLERİNİN TAKİPÇİSİYİZ
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Bursa İl Örgütü, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık'ın yerel bir gazede yer alan "yeşil Bursa’ya yeşil sanayi gelecek” sözlerine ilişkin bir açıklama yaptı "Bakan Işık'ın sözlerinin takipçisi olacağız, Sayın Işık, DOSAB’a termik santral yaparak yeşil üretim olamayacağının herhalde farkındadır".
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerel bir gazeteyle yaptığı söyleşide “Havaya, suya, toprağa, insan ve işçi sağlığına maksimum düzeyde riayet edecek yeşil üretim yapılacak. Yani yeşil Bursa’ya yeşil sanayi gelecek” demiş. Yeşil politikaları her alanda savunan bir parti olarak bu sözleri duymak bizi sevindirdi. Umarız Sayın Bakan “yeşil üretim, yeşil sanayi” derken fabrikaları yeşile boyamaktan söz etmiyordur.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak biz “küresel değil yerel üretim birimlerini, kârı değil gerçek refahı, ekonomik büyümeyi değil sürdürülebilirliği temel alan” yeşil ekonomik dönüşümü savunuyoruz. Sürdürülebilir ve yeşil bir ekonomi gelecek kuşakların ve doğanın haklarını gözetmeli, doğadan ve insandan yana olmalıdır. AKP iktidarının uyguladığı “sınırsız büyüme” politikası sürdürülebilir değildir, insanın, emeğin ve doğanın talanına yol açmaktadır.
Bakan Işık’ın “yeşil üretim, yeşil sanayi” sözleri AKP’nin yıllardır uyguladığı ekonomi politikalarının tam tersini işaret ediyor. Sayın Bakan bu sözleri sadece popülizm amacıyla söylemedi ise gereğini yapmalıdır. Bursa ovasının, Bursa’nın yeşilinin talanının, emeğin ve insanın sömürüsünün önüne geçmelidir.
Sayın Işık, DOSAB’a termik santral yaparak “yeşil üretim” olamayacağının herhalde farkındadır. 23 Aralık 2014 Salı günü Ankara’da “DOSAB Termik Santral” projesi ile ilgili İDK toplantısı yapılacak ve ÇED raporu göüşülecek. Bakan Işık’ın sözlerinin samimiyetine inanabilmemiz, öncelikle bu tesisin ÇED raporunun iptal edilmesine bağlı. Yoksa kömür yakarak “yeşil üretim” yaptığını savunmak ancak “kara mizah” konusu olabilir.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Bursa Eş sözcüleri
Necla Türemen – A. Serdar Esen
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerel bir gazeteyle yaptığı söyleşide “Havaya, suya, toprağa, insan ve işçi sağlığına maksimum düzeyde riayet edecek yeşil üretim yapılacak. Yani yeşil Bursa’ya yeşil sanayi gelecek” demiş. Yeşil politikaları her alanda savunan bir parti olarak bu sözleri duymak bizi sevindirdi. Umarız Sayın Bakan “yeşil üretim, yeşil sanayi” derken fabrikaları yeşile boyamaktan söz etmiyordur.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak biz “küresel değil yerel üretim birimlerini, kârı değil gerçek refahı, ekonomik büyümeyi değil sürdürülebilirliği temel alan” yeşil ekonomik dönüşümü savunuyoruz. Sürdürülebilir ve yeşil bir ekonomi gelecek kuşakların ve doğanın haklarını gözetmeli, doğadan ve insandan yana olmalıdır. AKP iktidarının uyguladığı “sınırsız büyüme” politikası sürdürülebilir değildir, insanın, emeğin ve doğanın talanına yol açmaktadır.
Bakan Işık’ın “yeşil üretim, yeşil sanayi” sözleri AKP’nin yıllardır uyguladığı ekonomi politikalarının tam tersini işaret ediyor. Sayın Bakan bu sözleri sadece popülizm amacıyla söylemedi ise gereğini yapmalıdır. Bursa ovasının, Bursa’nın yeşilinin talanının, emeğin ve insanın sömürüsünün önüne geçmelidir.
Sayın Işık, DOSAB’a termik santral yaparak “yeşil üretim” olamayacağının herhalde farkındadır. 23 Aralık 2014 Salı günü Ankara’da “DOSAB Termik Santral” projesi ile ilgili İDK toplantısı yapılacak ve ÇED raporu göüşülecek. Bakan Işık’ın sözlerinin samimiyetine inanabilmemiz, öncelikle bu tesisin ÇED raporunun iptal edilmesine bağlı. Yoksa kömür yakarak “yeşil üretim” yaptığını savunmak ancak “kara mizah” konusu olabilir.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Bursa Eş sözcüleri
Necla Türemen – A. Serdar Esen
19 Aralık 2014 Cuma
Alevilerin Acıları İle Dalga Geçemezsiniz!
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Kahramanmaraş katliamının yıl dönümü nedeniyle bir basın açıklaması yaptı;
http://www.yesillervesolgelecek.org/diyoruz-ki/basin-aciklamalari/2014-12-19#.VJQXzAAA
http://www.yesillervesolgelecek.org/diyoruz-ki/basin-aciklamalari/2014-12-19#.VJQXzAAA
16 Aralık 2014 Salı
15 Aralık 2014 Pazartesi
DOSAB, HALKA RAĞMEN BU SANTRALİ YAPAMAZ!
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Bursa Eş sözcüleri Necla Türemen ve A. Serdar Esen bir basın açıklaması yaparak, 13 Aralık tarihinde düzenlenen "DOSAB Termik Santralına Hayır" mitingine değindiler ve "DOSAB halka rağmen bu santrali yapamaz" dediler.
13 Aralık C.Tesi günü, içinde bizim de yer aldığımız yüzden fazla kurumun oluşturduğu “DOSAB Termik Santraline HAYIR” platformu tarafından düzenlenen miting Bursa’da son yılların en büyük katılımı ile gerçekleşti. Farklı siyasi görüş, inanç ve toplumsal kesimlere mensup binlerce Bursa’lı “termik santral istemiyoruz”, “termiğe inat, yaşasın hayat”, “sağlıklı yaşam hakkımız” sloganları ile yürüdü.
Mitingte hiçbir siyasi parti veya grubun bayrağı, pankartı yoktu ama AKP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi, HDP’lisi ve diğerleri de olmak üzere herkes birey olarak oradaydı. Siyaset yapılmadı, sadece insanın ve doğanın hakları savunuldu, topluca “ölmek değil, sağlıklı yaşamak istiyoruz” diye haykırıldı.
Umarız bundan sonra milletvekilleri, bakanlar, Bursa Büyükşehir ve Osmangazi Belediye Başkanları konuya daha farklı yaklaşırlar, halka rağmen bu termik santralın yapılamayacağını kabul ederek buna uygun davranırlar. Umarız, her fırsatta “milli irade”yi söz konusu edenler, halkın bu tepkisini göz ardı etmezler. Eğer bu tepki dikkate alınmazsa, seçimler geldiğinde halkın da kendilerini dikkate almayacağından emin olsunlar.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak biz DOSAB’da ve her yerde termik santrallere karşıyız ve temiz, yenilenebilir enerjiyi savunuyoruz. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak biz temsili demokrasiyi, merkezi yönetimi değil; katılımcı demokrasiyi ve yerinden yönetimi savunuyoruz. Bursa’da yapılacak bir işe Ankara değil, Bursa’da yaşayanlar karar versin diyoruz.
İktidarı, belediyeleri, kamu yöneticilerini birkaç yüz sermaye sahibinin karını arttırması karşılığında halk sağlığı ve doğanın yok edilmesi anlamına gelen bu termik santrale DUR demeye çağırıyor, halka rağmen bu santralın yapılamayacağını bir kez daha vurguluyoruz.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Bursa Eş sözcüleri
Necla Türemen – A. Serdar Esen
13 Aralık C.Tesi günü, içinde bizim de yer aldığımız yüzden fazla kurumun oluşturduğu “DOSAB Termik Santraline HAYIR” platformu tarafından düzenlenen miting Bursa’da son yılların en büyük katılımı ile gerçekleşti. Farklı siyasi görüş, inanç ve toplumsal kesimlere mensup binlerce Bursa’lı “termik santral istemiyoruz”, “termiğe inat, yaşasın hayat”, “sağlıklı yaşam hakkımız” sloganları ile yürüdü.
Mitingte hiçbir siyasi parti veya grubun bayrağı, pankartı yoktu ama AKP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi, HDP’lisi ve diğerleri de olmak üzere herkes birey olarak oradaydı. Siyaset yapılmadı, sadece insanın ve doğanın hakları savunuldu, topluca “ölmek değil, sağlıklı yaşamak istiyoruz” diye haykırıldı.
Umarız bundan sonra milletvekilleri, bakanlar, Bursa Büyükşehir ve Osmangazi Belediye Başkanları konuya daha farklı yaklaşırlar, halka rağmen bu termik santralın yapılamayacağını kabul ederek buna uygun davranırlar. Umarız, her fırsatta “milli irade”yi söz konusu edenler, halkın bu tepkisini göz ardı etmezler. Eğer bu tepki dikkate alınmazsa, seçimler geldiğinde halkın da kendilerini dikkate almayacağından emin olsunlar.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak biz DOSAB’da ve her yerde termik santrallere karşıyız ve temiz, yenilenebilir enerjiyi savunuyoruz. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak biz temsili demokrasiyi, merkezi yönetimi değil; katılımcı demokrasiyi ve yerinden yönetimi savunuyoruz. Bursa’da yapılacak bir işe Ankara değil, Bursa’da yaşayanlar karar versin diyoruz.
İktidarı, belediyeleri, kamu yöneticilerini birkaç yüz sermaye sahibinin karını arttırması karşılığında halk sağlığı ve doğanın yok edilmesi anlamına gelen bu termik santrale DUR demeye çağırıyor, halka rağmen bu santralın yapılamayacağını bir kez daha vurguluyoruz.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Bursa Eş sözcüleri
Necla Türemen – A. Serdar Esen
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)