28 Haziran 2013 Cuma

BAŞKÖY'ÜN YANINDA, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN KARŞISINDAYIZ

Hükümetlerin uyguladığı politikalar iklim krizini tırmandırıyor, canlıların yaşamını tehdit ediyor, temiz hava, su ve gıdaya erişim haklarımızı gasp ediyor. Tüm canlıların sağlıklı bir çevrede yaşam hakkı ve iklim politikalarının neden olduğu adaletsizliklere karşı ses çıkarmak için "İklimi Değil Sistemi Değiştir" sloganıyla 29 Haziran Cumartesi saat 15.30'da Kadıköy Haydarpaşa Numune Hastanesi önünde bir miting düzenleniyor. Mitingin çağrıcıları arasında 350. Org, Tema Vakfı, Greenpeace, Açık Radyo, ÇEHAV, Anti-kapitalist öğrenciler, Küresel Eylem Grubu vb. kuruluşlar yer alıyor. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak bu mitinge en geniş biçimde katılacağız. Gezi Parkı Direnişi ile HES'ler, altın madenleri, termik santraller ve nükleere karşı da direndiğimizi, "her yer Gezi" diyerek dünyamıza sahip çıktığımızı gösterecek bir çevre/iklim eylemi gerçekleştireceğiz. Bu miting için 6 kıtadan 140’ı aşan ülkenin aktivistleri de Türkiye’ye geldi. Dünyanın gözü üzerimizde olacak. Gezi Parkı ile başlayan direnişimizin görkemini bu mitingle taçlandırmak gerekiyor.. Öte yandan Bursa’da da İklime ve Çevreye karşı tahribat, halkın da bu tahribata karşı direnişi sürüyor. Bursa Başköy’de köylülerin, sularını kirleten taşocaklarına karşı mücadelesi güçlenerek devam etmekte. Bu hafta içerisinde taşocağı firma yetkililerinin ÇED toplantısı için köy meydanına gelmesine Başköy halkı büyük tepki gösterdi. Özellikle kadınların, düdük çalarak, ellerinde taşıdığı “Suyumuza dokunma” yazılı pankartlarla protesto ettikleri heyet, kısa sürede köyü terk etmek zorunda kaldı. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak “Su Yaşamdır, Kirletilemez”, “Su Haktır, Satılamaz” diyor, Başköy halkının haklı mücadelesini sonuna kadar destekliyor, suyu kirleten taş ocaklarının acilen kapatılmasını talep ediyoruz. Tüm canlılar için sürdürülebilir bir yaşam, çevre ve iklim adaletinin sağlanması ile mümkündür. Mediha Özdemir - Yüksel Akgün Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Bursa İl Eş Sözcüleri

24 Haziran 2013 Pazartesi

BURSA'DA 29-30 HAZİRAN'DA YEŞİL KAMP

YEŞİL KAMP 29-30 Haziran 2013 ALAÇAM-DOMBAYÇUKURU/KESTEL-BURSA Arkadaşlar; nasıl oluyor da oluyor, anlamıyoruz ama her şey çok hızlı oluyor.. Bırakın gelişmelere yetişmeyi ( dikkat ederseniz önderlik etmekten falan hiç bahsetmiyoruz ), gelişmelerin üzerine konuşmayı bile yetiştiremiyoruz. Toplantıların birinde “Kamp yapalım.” önerisi geldi. Öneri kabul edildi ve devamla, adet olduğu üzere, işin ihale edileceği kurbanlar arandı. İmalı bakışlar iki arkadaş üzerinde yoğunlaşınca, ihalenin adresi belli olmuş oldu. Önce bu kampın nasıl “olmaması” gerektiği üzerine fikirler beyan edildi. Kamp; “hızlandırılmış eğitim kampı olmasın”dı. “Kasvetli olmasın”dı. “Sandalye üzerinde olmasın”dı. “Bitse de gitsek tadında olmasın”dı. “Bir araya gelmeler; bir bilenlerin konuştuğu, biz bilmeyenlerin dinlediği bir formatta olmasın”dı. “Kapalı bir mekanda olmasın”dı. “Olmasın”ların olmamasına karar verdik. Keşif ekibi kampı Uludağ ormanlarında, Alaçam Köyü Dombayçukuru Bölgesi’nde yapmaya karar verdi. Fotoğraflarda da göreceğiniz gibi çok hoş bir yer. Seveceksiniz. Ulaşım çok kolay. Araçla gelecekler için şehir merkezine ( Kent Meydanı ) 30 km mesafede. Araçsız olan arkadaşlar için araçları olan arkadaşlar Cumartesi sabah 7.30’da Kent Meydanı’nda, 7.45’de ise Total’de bekliyor olacaklar. Araçsız arkadaşlar saat 8:30’da başlayan seferlerle Total Benzin İstasyonu’ndan ( Eski Fakülte ) kalkan dolmuşlardan da yararlanabilirler. ( ücret : 3,20 TL ) Çadırları kuracağımız alan oldukça geniş. Kamelyalar var. Çadırda yatılabileceği gibi mat ve uyku tulumu olan arkadaşlar kamelyalarda da yatabilir. Alanda kiraladığımız 3 adet de bungalov ( İsminin havalı olduğuna bakmayın. Bildiğiniz ahşap dubleks ev/baraka ) var. Bungalovlarda yatak yok. Kapalı bir mekan sağlıyor, hepsi bu. Soba var. Mat (10-15 liraya temin etmek mümkün) ve battaniye ile rahatlıkla konaklanabilir. Bungalovda kalacak arkadaş 10 TL katkı payı verecekler. “Yok, ben çok memnun kaldım, daha fazla vereyim.” diyecek arkadaşları da reddetmeyeceğiz. Nazo Abla ile anlaştık, yemeklerimizi o hazırlayacak bize. Orman içerisinde sevimli bir tesis. Her biri 10’ar TL’den olmak üzere kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri (kiremitte alabalık, köfte, salata/ alternatif omlet ve menemen, önceden bildirilir ise sebze yemeği de mümkün) 30 TL. Ama dileyen arkadaşlar kendi yiyeceğini organize edebilecekler. Kamp bittiğinde “Yaşasın, kendimiz için felekten iki gün çaldık” diyebilmeyi, çoğaldığımı hissetmeyi, “İyiydi be. Bir sonraki kampı seneye bırakmasak da Eylül’de mi yapsak?” ikileminde kalmayı diliyorum. 28 Haziran 2013/ Cuma Programlı kamp Cumartesi-Pazar günü olmasına rağmen isteyen arkadaşlar Cuma günü gelebilirler. Cuma günü her hangi bir program yoktur. Birkaç arkadaş orada olacağız. Gelirseniz sizi karşılarız. Çadırı olan arkadaşlar, koşullarınız ve zamanınız uygun ise Cuma günü gelin. Ormanda bir gece daha fazla kalmak zevkli olacaktır. Siz bir gelin, belki gece yürüyüşü bile yaparız..:)) Gece sohbetlerinizde hava serin olacaktır. “Bir kadeh” ısınmanıza yetmez, siz en iyisi yanınıza kalın bir şeyler de alın. 29 Haziran 2013/ Cumartesi Kahvaltı: 8.30-9.45 (kahvaltı için önceden sayı belirtilmelidir) Şelale Yürüyüşü: 09.00-13.00 Yürüyüş orman içinde, çok güzel bir güzergah. “Ben kar suyunda da yüzerim” diyen mayosunu unutmasın. Şelalede yüzmek çok zevkli. Öğlen Yemeği: 13.00-14.30 Forum/ Gezi-Barış: 16.00-18.00 19.00-20.00: Akşam Yemeği 21.00-12.00: Eğlence, kamp ateşi ( Eğlence, oyun, müzik kısmını henüz planlamadık. Önerileri olan arkadaşlar iletsinler, lütfen. ) 30 Haziran 2013/ Pazar Kahvaltı: 8.30-9.45 Mağara Yürüyüşü: 10.00-14.00 Öğlen Yemeği: 14.00-15.30 Forum/ Gezi-Ekoloji: 16.00-18.00 İletişim için: Necla Türemen 0532 310 27 84 Şenol Gül 0532 343 93 38

10 Haziran 2013 Pazartesi

NİLÜFER 3 FİDAN PARKINDA TAKSİM İLE DAYANIŞMA DEVAM EDİYOR, YEŞİLLER VE SOL GELECEK ORADA

Taksim Gezi Parkında başlayan direniş, tüm ülkede dayanışma eylemleri ile sürüyor. Halk, özellikle de gençler ezber bozan eylemlerle sokaklarda. Yaşam tarzlarına yapılan müdahaleye HAYIR diyorlar, BİZ DE VARIZ diyerek demokratik tepkilerini dile getiriyorlar. Bursa Nilüfer ilçesinde yaşayanlar da 3 Fidan parkında kurdukları çadırlarda Taksim ile Dayanışmayı sürdürüyorlar. Dayanışma eyleminde öncülüğü gençler sürdürüyor, bugüne kadar "apolitik" dediğimiz gençler..İyi ki varlar. Yeşiller ve Sol Gelecek partisi Bursa İl Örgütü olarak biz de kurduğumuz çadırda gençlerle birlikte olmaya, onların dayanışmasına omuz vermeye çalışıyoruz. Bekleriz...

8 Haziran 2013 Cumartesi

NİLÜFER ÜÇ FİDAN PARKINDA TAKSİM İLE DAYANIŞMA

Bugün, 8 Haziran C.Tesi günü Nilüfer, 3 Fidan Parkında, Taksim ile Dayanışma alanındaydık. Çadırımız kurduk, sohbet ettik, Taksim eylemini anlamaya çalıştık. Gençleri izledik. Bugünden itibaren çadırmızla Nilüfer 3 Fidan parkında olacak, Taksim Dayanışmasına katkı sunmaya çalışacağız. Siz de bekleriz..

6 Haziran 2013 Perşembe

NKK GEZİ PARKI DAYANIŞMASI NİLÜFER ÇADIRI 3 FİDAN PARKINDA

Nilüfer Kent Konseyi tarafından başlatılan GEZİ PARKI DAYANIŞMASI NİLÜFER ÇADIRI Nilüfer Metro İstasyonu 3 Fidan parkında kuruldu. Gençler Taksim Gezi Parkının mini bir örneğini burada yaşatmaya çalışıyor. Atölyeler, eğlence, kütüphane, dayanışma her şey var burada. Özellikle akşamları oldukça hareketli. Gençler, dayanışmanın, sivil toplumun dersini veriyor.

YAŞAM SAVUNUCUSU HAKİM KARŞISINDA

http://yesillervesolgelecek.org/yasam-savunucusu-hakim-karsisinda/

5 Haziran 2013 Çarşamba

YSGP DİYOR Kİ; GEZİ PARKI YENİ BİR DÖNEMİN KAPISIDIR

http://yesillervesolgelecek.org/yesiller-ve-sol-gelecek-diyor-ki-gezi-parki-yeni-bir-donemin-kapisidir/

5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ

1972 yılında İsveç’in Stokholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nda alınan bir kararla, 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edildi. O yıldan bu yana tüm dünyada, 5 Haziran Dünya Çevre günü olarak kabul ediliyor, çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Ne yazık ki ülkemizde pek çok konuda olduğu gibi “İklim ve Çevre Adaleti” de yok. Daha geçen hafta İstanbul halkının yaşam alanlarından biri olan Taksim Gezi parkının betonlaşması ve ticarileşmesine karşı çıkanlar polisin şiddetine maruz kaldılar, olaylar tüm ülkeye yayıldı. Birkaç hafta önce Çevresel Etki Değerlendirme(ÇED) zorunluluğunu kaldıran yasa meclisten geçti ve yasalaştı. İktidarın yaşam alanlarımızı daha kolayca talan edebilmesinin yolu açıldı. Bugün, yani tam da 5 Haziran Dünya Çevre Gününde “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı”nın TBMM Genel Kurul gündemine gelmesi bekleniyor. Bu tasarının Genel Kurul’dan geçmesi, doğa yıkımının yasalaşması anlamına gelecektir. Bütün Türkiye, Başbakan Erdoğan’ın Taksim Gezi Parkı’na, alışveriş merkezi inşaatı adı altındaki saldırı kararı nedeniyle ayaklanmış ve Taksim Gezi Parkı’nın ağaçları büyük bir ayaklanmanın sembolü olmuşken, şimdi Türkiye’nin bütün ağaçlarının, derelerinin, kıyılarının, ormanlarının yok edilmesine yasal kılıf uydurulmak isteniyor. Bu yasa tasarısı meclis gündemine alınırsa, bunu bir meydan okuma olarak kabul edeceğiz. Çünkü Gezi Parkı direnişi, aynı zamanda Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı’na ve bütün doğa yıkım projelerine yönelik bir direniştir. Korumayı değil, kullanmayı amaçlayan bir doğa koruma mevzuatı biyolojik soykırıma yol açacaktır. Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı tamamen ve kalıcı olarak geri çekilmelidir. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak, tasarı TBMM gündeminden geri çekilinceye kadar konunun takipçisi olacağız. Öte yandan Bursa’ya baktığımızda çevrenin, doğanın talanının kentimizde de büyük bir hızla sürdüğünü görüyoruz. Kiraz ağaçları ile ünlü Kozağaçlı’da termik santral yapılmak istenirken, İnegazi’de çimento fabrikası kurulması için izinlerin alındığı söyleniyor. Yakın zamana kadar balık avlanan, yazın çocukların serinlemek için girdiği, köylülerin tarlalarını suladığı Nilüfer Çayı simsiyah. Halkın en temel hakkı olan su, ticarileştirilerek yok ediliyor. Başköy’de, M.K.Paşa’da sularına sahip çıkan köylüler direniyor. Uludağ, talandan en çok payını alan yerlerden biri. “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasası” çıkarsa, Uludağ tümden elden çıkacak. Tüm canlılar için sürdürülebilir bir yaşam, çevre ve iklim adaletinin sağlanması ile mümkün olacaktır. Bunun sağlanması için de yöre halkının istemediği hiçbir tesisin bir bölgeye kurulmasına izin verilmemelidir.

3 Haziran 2013 Pazartesi

TAKSİM İÇİN DAYANIŞMA

Taksim'de yaşanan olaylar sonrasında gelişen süreçte gelinen noktada halkın yaşam alanlarına sahip çıkması vazgeçilmek bir zorunluluktur. Ancak bu konu bahane edilerek bazı ulusalcı grupların gösterileri ve kullandıkları sloganlar da rahatsız edici ve ülkemizdeki barış ve demokratikleşme süreci açısından tehlikelidir. Yeşiller ve Sol gelecek Partisi Bursa İl Örgütü olarak, Bursa HDK bileşenlerine ortak eylem önerisi götürülmüş ve onların da onayıyla yarın(4 Haziran Salı günü) saat 18.30 da Kent Meydanında toplanılması, Taksim Dayanışması ortak pankartı altında, parti bayrakları olmaksızın aşağıdaki temel talepler etrafında eylemler başlatılması kararı alınmıştır. -Taksim Gezi Parkına dokunulmayacaktır -Gezi parkı eyleminde orantısız şiddet kullanılmasında sorumluluğu bulunan kişiler hakkında soruşturma açılmalıdır -Gözaltındaki tüm tutsaklar salınmalıdır -Taksim başta olmak üzere tüm kamusal alanlarda eylem yasağına son verilmeli, halkın demokratik talepleri iktidarca dikkate alınmalıdır Yarın akşam taksim dayanışma çadırı kurulması ve eylemin birkaç gün sürdürülmesi düşünülmektedir. Barıştan, demokrasiden, eşitlikten, adaletten, özgürlükten yana olan herkesi yarın 18.30 da Kent Meydanı na bekliyoruz Kimsenin askeri değiliz, sadece demokrasi, adalet ve eşitlik istiyoruz

Artık her yer, bütün yaşam alanlarımız Gezi Parkı’dır.

http://yesillervesolgelecek.org/artik-her-yer-butun-yasam-alanlarimiz-gezi-parkidir/